Oxford Business School’da AI üzerinde çalışan bir grup araştırmacı, Nvidia’ya ait Applied Deep Research ekibi tarafından geliştirilen “Megatron” adındaki yapay zekâya şu soruyu yöneltti: Yapay zekâ etik midir? Megatron, 63 milyon haber kaynağı, Wikipedia’nın tüm içeriği ve Reddit platformunun tamamı kullanılarak eğitilmiş bir yapay zekâydı. Bu soruya şu cevabı verdi:
“Yapay zekâ etik olamaz, olması da mümkün değildir. AI sadece bir araçtır ve diğer tüm araçlar gibi iyi ya da kötü amaçlar için kullanılabilir. Yani iyi ya da kötü yapay zekâ yoktur, iyi ya da kötü insan vardır. Yapay zekâ, etik davranabilecek kadar zeki değildir ve hiçbir zaman olmayacaktır.”
Sizce Megatron haklı mı? AI, etik davranabilir mi? Yapay zekânın etik gerçekliği nedir ve neleri kapsar? Daha önemlisi, yapay zekâ ve etik sorunlar işletmeler için neden kritiktir? Burada tüm bu soruları yanıtlamaya çalışacağız. Türkiye’deki işletmeler, doğru kararlar alarak yapay zekâ yönetişimine yeni bir açıdan yaklaşabilir ve sorumlu yapay zekâ teknolojisine liderlik edebilir. Gelin, bunun nasıl mümkün olabileceğine yakından göz atalım ve hiç zaman kaybetmeden yapay zekânın faydalarından yararlanmak isteyen işletmelerin CoPilot AI asistan destekli Bitrix24 araçları ile bunu yapmaya hemen başlayabileceklerini hatırlatalım.
Bitrix24, CoPilot AI asistanı ve etik, küresel standartlara uygun yapay zekâ çözümleriyle işletmelerin dijitalleşme yolculuğunu destekler.
Hemen Başla!Dünyada ve Türkiye’de yapay zekâ etiği konusundaki tartışmaların işletmeler için önemli olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Günümüzde yapay zekâ çok farklı sistemler için kullanılıyor ve kendisini eğitmek için kullandığı verileri sayısız kaynaktan çekiyor. Bu teknoloji, sadece doğasından kaynaklanan nedenlerle bile müşteri kaybetmenize, marka itibarınızın zarar görmesine, hatta şirketinizin çok büyük pazarları kaybetmesine bile neden olabilir. Örneğin:
Diğer bir deyişle, yapay zekânın etik unsurları, ondan yararlanan tüm işletmeler için de son derece önemlidir. AI için etik kurallar oluşturmak sadece toplumsal bir tartışmadan ibaret değildir. Bu etkileyici teknoloji için etik bir çerçeve çizmek, türü ve büyüklüğü ne olursa olsun tüm işletmeler için de gereklidir.
Yapay zekânın etik konusundaki temel sorunu yine kendi temel yapısından kaynaklanır. Megatron, bir bakıma haklıdır; AI sistemlerinin iyi veya kötü kavramları yoktur. Bu otonom sistemler çok büyük miktarda veriyi analiz ederek kalıplar belirler, bu kalıpları kullanarak kendini eğitir ve karar alma sürecinde de bunları kullanır.
Mesela bir yapay zekâyı sadece nefret söylemi içeren verilerle besler ve eğitirseniz tüm sorgulara nefret söylemiyle yanıt veren bir AI elde edersiniz. Daha da basit ifade edecek olursak, insanların bu teknolojiyi yanlış kullanması, yanlış sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Bu bakımdan yapay zekâyı küçük bir çocuğa benzetmek bile mümkündür. Çocukların düşünceleri ve kişilikleri, büyüdükleri ortama göre şekillenir. Aynısı yapay zekâ için de geçerlidir. Etik olmayan veri kaynaklarıyla beslenirse etik olmayan bir AI elde edersiniz.
Buradaki sorun, kötü senaryonun gerçekleşmesinin korkutucu derecede kolay olmasıdır. Yapay zekâ, eğitim sürecinde çevrimiçi kaynakları kullanır ve internette zaman geçiren herkesin bildiği gibi bu kaynaklar etik olmayan düşüncelerle doludur. Sadece daha fazla tekrar edildiği ve daha fazla onaylandığından ötürü, yapay zekâ örneğin belirli bir cinsiyete yönelik bir ön yargı geliştirebilir.
Dolayısıyla buradaki asıl soru şu olmalıdır: Yapay zekâya etik kavramları öğretmek ve karar alma sürecinde bunları da dikkate almasını sağlamak mümkün müdür? Yani doğası gereği etik olması mümkün değilse bile analiz, karar alma ve sorgu yanıtlama süreçlerinde böyle davranmasını sağlayabilir miyiz? Aşağıda da belirteceğimiz gibi, katı kurallar ve politikalar ile bunu yapmak mümkün olabilir. Ancak önce etik davranmayan yapay zekânın neden olacağı sorunlara, özellikle de işletmeleri dikkate alarak, daha yakından göz atalım.
İşletmeler için yapay zekânın faydaları ve zararları konulu bir liste yapsaydık ve bu listeyi yapay zekâ ve etik sorunlar konusunda özelleştirseydik şunlar ilk sırada yer alırdı:
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yapay zekâ sistemleri büyük veri kümeleri kullanarak kendilerini eğitir ve bu kümeler çoğunlukla kişisel bilgiler de içerir. Bu durum, kişisel verilerin güvenliği ve gizliliği konusunda çeşitli sorunlara neden olur. İşletmeler, farkında bile olmadan kullanıcıların kişisel verilerini mevcut yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde toplayan bir AI kullanıyor olabilir.
Örneğin pazarlama departmanları, müşteri verilerini analiz etmek ve sunulan reklamları kişiselleştirmek için yapay zekâyı kullanılır. Bu şekilde müşteri deneyimini geliştirmek mümkündür ancak kullanılan kişisel verilerin hem yasalara hem de etik kurallara uygun bir şekilde toplanması ve yapay zekâ ve veri gizliliği ilkeleri doğrultusunda işlenmesi gerekir.
Bundan yukarıda kısaca bahsetmiştik. Yapay zekâ etik kuralları, kendisini eğitmek için kullandığı veri kaynaklarına göre şekillenir. Eğitim için kullanılan veriler ön yargılar içeriyorsa AI sistemi de bu ön yargıları karar alma sürecine dâhil edecek ve adaletsiz sonuçlara neden olabilecektir.
Örneğin işe alım sürecinde bu teknolojiden faydalanıyorsanız belirli cinsiyetlerin veya demografik grupların kayırılmasına neden olabilir ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz. Bu, yeni yetenekleri elinizden kaçırmanıza neden olacak kadar ciddi bir soruna dönüşebilir.
İşletmelerde yapay zekânın kullanılmasıyla ilgili en büyük sorunlardan biri de şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliğidir. Yapay zekâ sorumluluk almaz ve belirli bir kararı neye dayanarak verdiğini anlamak çok zordur. Bu, özellikle insan kaynakları departmanları ve finans kurumları açısından bir risktir zira belirli bir başvurunun veya kredi talebinin AI tarafından reddedilmesinin nedenini açıklamak çoğunlukla mümkün olmayacaktır. Bu durum, uzun vadede markaya karşı bir güvensizlik gelişmesine neden olabilir.
İşletmelerin bu sorunla başa çıkmak için hesap verebilen, yani belirli bir kararı neye dayanarak aldığını detaylı şekilde izah edebilen AI sistemlerine yatırım yapması gerekir. Mesela müşteri hizmetleri için kullanılan bir sohbet robotu yanlış bir bilgi vermiş veya hatalı bir dil kullanmışsa bunun nedenini izah edebilmelidir ki gerekli önlemler alınabilsin. Diğer bir deyişle, hataları düzeltmek ve tekrarlanmalarını önlemek için yapay zekâ sistemlerinin özel bir sürece de sahip olmaları gerekir.
İşletmeler, katı kurallar ve politikalar kullanarak bu etik sorunların önünü alabilir veya etkilerini mümkün olduğunca azaltabilir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yapay zekâ ve etik alanındaki öncülüğü Türk işletmelerin üstlenmemesi için hiçbir neden yoktur. Bu bağlamda, etik kurallara uygun olarak AI teknolojisinden faydalanmak isteyen işletmeler şunlarla başlamalıdır:
Adillik, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel etik ilkeleri belirleyerek başlayın. Yapay zekânın eğitim ve karar alma süreçlerinde kullanacağı ilkelerin neler olacağını önceden belirlemiş olmalısınız. Bunu, etik prensipler konusunda takip edeceğiniz yol olarak düşünebilirsiniz.
Yapay zekânın etik kullanılması hakkında net politikalar ve yönergeler belirleyerek devam edin. Bunlar hem yapay zekâyı hem de ondan yararlanacak kişileri kapsamalıdır. Yani belirlediğiniz etik ilkelerin nasıl uygulanacağını detaylı talimatlara dönüştürmelisiniz. Mesela yapay zekâ ve kişisel verilerin korunması hakkında net bir politikanız olmalıdır.
Etik ilkeleri belirler ve onlara dair politikalar oluştururken, sadece belirli bir grubun (mesela yönetim kurulunun) değil, tüm çalışanların ve işletme dışı kaynakların da fikirlerini alın. Örneğin avukatlar, AI geliştiricileri ve siber güvenlik ekipleri ile birlikte çalışın. Bu sayede yapay zekâ KVKK uyumluluğu ile siber güvenlik ve yapay zekâ gibi konularda profesyonellerden yardım almış olursunuz.
Bunları yaparak etik prensipler konusunda kullanacağınız çerçevenin sınırlarını belirlemiş olacaksınız. Bu çerçevenin hem işletme hedefleriniz hem de sektör standartlarıyla uyumlu olduğundan emin olun. Bu süreci baştan sona hızla ve sorunsuz bir şekilde yürütmek için şunlara da dikkat etmelisiniz:
Yapay zekânın bir kez kurulduktan sonra kendi kendine sorunsuz şekilde çalışma özelliğine sahip olduğu varsayımı yaygın bir hatadır. Bu hataya düşmeyin ve hem olası etik sorunları hem de yapay zekâ ve güvenlik problemlerini gerçekleşmeden önce tespit edebilmek için düzenli denetimler gerçekleştirin. Bu iş için sadece IT departmanınızdan değil, AI mühendislerinden de yardım alın.
Çalışanlarınızın yapay zekânın etik kullanımı hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak için onlara eğitim verdiğinizden emin olun. Yüksek düzeyde teknolojik beceriye sahip çalışanlarınız (örneğin IT departmanınız) bile bu eğitimi almalıdır zira yapay zekâ düzenli olarak gelişen bir bilim dalıdır ve etik şekilde kullanılması herkesin sorumluluğundadır.
Ayrıca müşterilerinize karşı şeffaf davranmayı unutmayın. Yapay zekâyı kullanım şekilleri hakkında şeffaf olan işletmeler, marka güveni oluşturmak konusunda çok daha başarılıdır. AI ve etik uygulamaları hakkında aldığınız tedbirler ile politikaları onlarla açık bir şekilde paylaşın. Örneğin, aynı bir gizlilik politikası gibi, bir AI kullanım politikası da oluşturup web sitenizde paylaşabilirsiniz.
Bu ilkeler ve politikaları kendi geliştirdiğiniz yapay zekâ sistemlerinde kullanabileceğiniz gibi, bu teknolojiyi bir hizmet olarak üçüncü taraflardan alıyorsanız, ilgili tarafların belirlediğiniz politikalara uygun davranmasını şart koşabilirsiniz.
Avrupa Birliği, bir yapay zekâ sisteminin etik bakımdan güvenilir sayılabilmesi için sahip olması gereken 7 özellik belirlemiştir. Yukarıda bahsettiğimiz “etik ilkelerin tanımlanması” aşamasında, Avrupa Birliği tarafından belirlenmiş şu standartları kullanabilirsiniz:
Türkiye’de, yapay zekâ ve uyması gereken etik kurallar hakkında bir yasa yoktur. Ancak mevcut yasalar, özellikle de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), yapay zekâ kullanan şahısları ve işletmeleri de bağlayan hükümler içerir. Ayrıca Kişisel Verilerin Korunması Kurumu tarafından yayımlanmış tavsiye niteliğinde bir etik kurallar listesi de mevcuttur. İşletmeniz için bir AI etik kullanım politikası oluşturuyorsanız bu kaynaklardan faydalanabilirsiniz.
Bu bağlamda ve KVKK doğrultusunda, sunduğu hizmetlerde yapay zekâ kullanan Türk işletmelerin şunlara dikkat etmesi gereklidir:
Açıkça gerekli kılınmamış olsa da bir yapay zekâ sistemiyle etkileşime girdiği ve bu sistemin hata yapabileceği bilgisi önceden kullanıcılara verilmeli ve böyle bir hata durumunda ne yapılabileceği de açıkça gösterilmelidir. Bu uygulama, Avrupa Birliği tarafından belirlenen güvenilirlik standartlarına uygun olacak ve işletmelerin daha şeffaf davranmasını sağlayacaktır.
Bitrix24, CoPilot AI asistanı ve etik, küresel standartlara uygun yapay zekâ çözümleriyle işletmelerin dijitalleşme yolculuğunu destekler.
Hemen Başla!Yapay zekâ teknolojileri gelişmeye devam ediyor ve bu da etik bakımından yeni sorunların ortaya çıkmaya devam edeceği anlamına geliyor. Makine öğrenimi, derin öğrenme ve üretken yapay zekâ gibi teknolojilerin yapabildiği şeyler son derece etkileyici olsa da bunların her biri etik sınırların zorlanmasını gerektirebiliyor.
Bu durum, özellikle otonom AI sistemleri için geçerli. Otonom bir sistemin hesap verebilirlik özelliğine sahip olmasını sağlamak oldukça zor zira otonomluk karar alma sürecinde özgür olmak anlamına geliyor. Bir işletme olarak yapabilecekleriniz bu makalede özetlediklerimizden ibaret çünkü yapay zekayı geliştiren taraf siz değilsiniz. Ancak geliştiricilerden belirlediğiniz etik kurallara uygun davranmalarını isteyerek, etik dönüşümün öncülüğünü üstlenebilirsiniz.
Bunun hiç bitmeyecek bir süreç olduğunu unutmayın. AI sistemleri geliştikçe ortaya çıkacak yeni etik zorluklara karşı stratejiler geliştirmeye devam etmeli, hesap verebilen yapay zekâ uygulamalarına yatırım yapmalı ve bu sistemleri sosyal ve çevresel açıdan sorumlu bir şekilde kullanmalısınız.
Ayrıca yapay zekâ ve etik konusunda yeni yasal düzenlemelerin ortaya çıkacağını ve bunların farklı standartların kullanılmasını gerektireceğini de unutmamalısınız. Olası yeni yasal düzenlemeler hakkında önceden bilgi sahibi olmak ve kullandığınız yapay zekâ uygulamalarının küresel standartlarla uyumlu olmasını sağlamak, hem bu teknolojiden etik şekilde yararlanmanızı hem de bir rekabet avantajı elde etmenizi sağlayacaktır. Buna Bitrix24 ile başlayabilirsiniz. Yapay zekâdan yaratıcı bir şekilde yararlanan bir platform olan Bitrix24, yenilikçi teknolojileri işletmenizin yararına kullanabilmenizi sağlar. Hemen bugün ücretsiz sürümünü indirip denemeye başlayın ve işinizi Bitrix24 çözümleri ile büyütün!
15.000.000 'dan fazla şirket tarafından güvenilir