Dijital çağda ve modern bir dünyada hem çalışanların hem de işverenlerin beklentileri değişiyor. Çalışanlar artık sadece maaş peşinde değil, kurumsal kültürün kendilerine uygun olduğu işletmeleri tercih ediyorlar. Bu, en başından itibaren roller, sorumluluklar, çalışma saatleri, liderlik tarzları ve gelişim fırsatları hakkında net bilgilere sahip olmak istedikleri anlamına geliyor. Ancak işverenlerin beklentileri de değişmiş durumda. Çalışan adaylarında sadece beceri ve deneyime değil, esneklik ve şirket değerlerine uyum yeteneklerine de dikkat ediyorlar.
Yapay zekâ (AI), işe alım süreçlerine daha kişiselleştirilmiş ve veri odaklı bir yaklaşım sunarak tüm bu değişen ihtiyaçları karşılayabilir. Yani işverenler için role en uygun adayı bulmaya yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda şeffaflık ve verimlilik sağlayarak aday deneyimini de iyileştirebilir. Burada, yapay zekânın işe alım süreçlerini nasıl yeniden şekillendirdiğinden, Türkiye yapay zekâ işe alım sürecinin nasıl işlediğinden ve her türden işletmenin bu teknoloji ile elde edebileceği faydalardan bahsedeceğiz.
Yapay zekâ teknolojisi ile hemen tanışmak ve işletmenizin tüm ihtiyaçlarını tek bir platform üzerinden karşılamak istiyorsanız hemen şimdi Bitrix24 çözümleri ile tanışın. CRM, otomasyon ve İK yönetimi gibi farklı modüllere yer veren Bitrix24, işe alım dâhil olmak üzere her türden iş akışını çok daha verimli ve sorunsuz hâle getirir. Sınırsız sayıda kullanıcıyı destekleyen ücretsiz sürümü deneyerek, Bitrix24’ün size neler sunabileceğini hiçbir risk üstlenmeden kendiniz görün.
Bu, yapay zekâ teknolojisinin işe alım sürecini kolaylaştırmak amacıyla kullanılması veya bu süreci tamamen otomatik hâle getirerek kendi başına yürütmesi anlamına gelir. Kullanılan programa veya işletmenin tercihine göre bu tanımlardan hangisinin geçerli olacağı belirlenir. İşe alım uzmanları ve insan kaynakları (İK) çalışanları, işe alım sürecinde her şeyi manuel yapmak yerine yapay zekâyı kullanarak daha hızlı ve daha bilinçli kararlar alabilir. Bu teknoloji aynı zamanda herhangi bir işe alım sürecindeki hataları ve önyargıları da azaltabilir.
Basit birkaç örnek verecek olursak, yapay zekâ saniyeler içinde binlerce özgeçmişi otomatik olarak okuyabilir, değerlendirme yapıp en iyi yetenekleri tespit edebilir ve bu yeteneklerin hangi rollerde daha başarılı olacağını tahmin edebilir. Buna ek olarak, adayların sorularını yanıtlayabilir, onlarla gerçekleştirilecek mülakatları ayarlayabilir ve hatta bir video mülakatını bile sohbet robotları aracılığıyla kendisi yürütebilir. Tüm bu özellikleri sayesinde insan kaynakları çalışanlarının üzerindeki rutin iş yüklerini azaltır ve hangi adaylarla en tatmin edici sonuçları elde edebileceklerini gösterir.
Bitrix24’ün entegre CRM, otomasyon ve İK modülleriyle işe alımı hızlandırın, verimliliği artırın.
Ücretsiz Başla!Bir McKinley araştırmasına göre, dünya çapındaki işletmelerin %26’sı yapay zekâyı insan kaynakları departmanlarına bir şekilde dâhil etmiş durumda ve %54,42’si bunun kayda değer bir fayda sağladığını düşünüyor. LinkedIn’in Future of Recruiting 2025 raporu ise yapay zekâ sayesinde İK çalışanlarının iş yüklerini %20’ye kadar azaltabileceğini gösteriyor.
Ancak daha önemli bir şeyden daha bahsediyor: İK profesyonellerinin %89’u, adayların kalitesini doğru bir şekilde ölçmenin en önemli kriter olduğunu düşünüyor olmasına rağmen, sadece %25’i şirketlerinin bunu yapabildiğine inanıyor. %61’i, yapay zekâ teknolojisinin bu sorunu ortadan kaldırabileceğini düşünüyor.
Veri destekli karar almanın ve içgüdüye dayalı stratejiler belirlemenin önemine pek çok blog makalemizde değindik. Bu, işe alım süreçleri için de geçerli. Her rol için en uygun adayı belirlemek amacıyla yapay zekâ kullanmak sadece iş akışlarını etkili bir şekilde optimize etmekle kalmayacak, daha pek çok fayda sağlayacaktır. Geleneksel modelle AI destekli modeli karşılaştırarak devam edelim ve hemen sonrasında bu faydaların neler olacağına değinelim.
Geleneksel İşe Alım |
AI Destekli İşe Alım |
---|---|
Özgeçmişler manuel olarak değerlendirilir. |
Yapay zekâ aracı, binlerce özgeçmişi gerçek zamanlı olarak tarayıp değerlendirebilir. |
Şirketler, aday bulmak ve iş ilanları vermek için kariyer platformlarını ve yakın çevrelerini kullanır. |
Yapay zekâ, sosyal medya ve e-posta dâhil olmak üzere düzinelerce farklı kaynağı tarayıp en ideal adayları verimli bir şekilde belirler. |
Kimin işe alınacağı subjektif bir karardır. |
Kimin işe alınacağına objektif bir şekilde ve verilere dayalı olarak karar verilir. |
İşe alım ve oryantasyon süreçleri çok uzun olabilir. |
Otomatik iş akışları sayesinde işe alım, mülakat ve oryantasyon çok hızlı bir şekilde tamamlanır. |
AI destekli işe alım, şirketlere pek çok yönden yardımcı olur ancak en önemli olanların şunlar olduğunu söyleyebiliriz:
Herhangi bir işe alım sürecinde yaşanan en büyük problemlerden biri hızdır. Bu sadece iş ilanı vermek, başvuruları değerlendirmek ve mülakat yapmak sırasında yaşanan gecikmelerden ibaret değildir. Bir pozisyonun uzun süre boş kalması da başlı başına bir performans sorunu oluşturabilir ve üretkenliği düşürebilir. Yapay zekâ öncelikle özgeçmiş taraması, doğru adayı bulma ve mülakat planlama gibi zaman alıcı görevleri tamamen otomatik hâle getirerek rutin işlerden kaynaklı hız kaybını ortadan kaldırır.
Bu sayede İK uzmanları başvuruları incelemek için saatler hatta günler harcamak zorunda kalmaz. AI algoritmaları farklı analiz teknikleriyle en ideal adayları tespit edeceğinden, sadece onlarla görüşerek kayda değer bir zaman kazanabilirler. Diğer bir deyişle, yapay zekâ bir tür filtre görevi üstlenir ve herhangi bir pozisyonun doğru yeteneklerle hızla doldurulmasını sağlayabilir.
Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, yapay zekâ destekli işe alım sadece şirketler için değil, adaylar için de faydalıdır. Bir şirket kendi kültürüne uyum sağlayabilecek esnekliğe sahip, yetenekli adaylar bulmayı bekler. Ancak adayların beklentisi de sorunsuz, ilgi çekici ve hızlı bir işe alım sürecidir. Yapay zekâ destekli sohbet robotları, adayların sorularına anında yanıtlar sağlayarak, sık sorulan soruları cevaplayarak ve onları işe alım sürecinin her aşamasında yönlendirerek aday deneyimini iyileştirir.
Ayrıca adayların becerilerine, deneyimlerine ve tercihlerine göre iş önerileri yapabileceğinden çok daha kişisel bir deneyim elde etmelerini sağlar. Adaylar, yetenekleriyle ilgili olan ancak varlığından haberdar bile olmadıkları bir pozisyonun kendileri için daha uygun olacağını öğrenebilirler. Böyle bir işe alma süreci, mesai saatlerinin kısıtlamalarına tabi olmadan adayları bilgilendirir, daha kişisel bir deneyim sunar ve en iyi yeteneklerin açık pozisyonlara ilgi duymaya devam etme olasılıklarını artırır.
Yapay zekânın en önemli özelliklerinden biri de çok büyük miktarlarda veriyi gerçek zamanlı olarak analiz edebilmesidir. İK uzmanlarının manuel olarak analiz etmesinin çok uzun süreceği büyüklükte verileri dahi hızlı bir şekilde işleyebilir ve makine öğrenimi algoritmaları ile yeni adaylardan hangilerinin açık pozisyonlara daha uygun olacağını belirleyebilir. Bunu yapmak için adayların niteliklerini, geçmiş deneyimlerini ve hatta davranış kalıplarını bile değerlendirebilir.
Bu, “sezgilere” dayalı kararlar yerine, veriye dayalı kararlar alınmasını sağlar. Aynı nedenle, hatalar da azalır ve örneğin yanlış adayı yanlış pozisyona yerleştirme olasılığı ortadan kalkar. Dahası, işe alım tercihlerinin işletme hedefleri ve şirket kültürü ile uyumlu olması mümkün olur.
Önyargılar, farkında bile olmadan işe alım sürecinde devreye girebilir ve onları tespit etmesi çok zordur. Kişilere dair öznel izlenimler, deneyimli bir İK uzmanını dahi yanlış kararlar vermeye itebilir. AI yetenek bulma Türkiye merkezli işletmelere objektiflik sağlar, yani öznel yerine nesnel izlenimlere göre değerlendirme yapar. Bu, önyargılardan kaynaklanan sorunları ortadan kaldırır.
Yapay zekâ değerlendirme yaparken isim, yaş, cinsiyet ve diğer kişisel bilgiler gibi tanımlayıcı özellikleri değerlendirmeye almaz. Sadece becerilere, deneyime ve işe uygunluğa dikkat eder. Bununla birlikte, yapay zekâ modellerinin de önyargılı verilerle eğitilme riskinin bulunduğunu unutmamak gerekir. Bu algoritmalar eğitim sırasında önyargı içeren bilgi kümeleriyle beslenmişse, verdikleri kararlar da önyargılı olabilir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için şirketlerin kullanılan AI modellerini sürekli olarak denetlemesi ve karar alma sürecinde insan gözetimini sürdürmesi gerekir.
Yapay zekâ, yukarıda bahsettiğimiz gibi rutin ve bürokratik görevleri kendisi yürütebileceğinden ötürü İK uzmanlarının verimliliğini artırır. İK uzmanları, yüzlerce başvuruyu incelemelerine gerek kalmadan doğru adaylarla etkileşim kurabilir ve zamanlarını sadece buna ayırabilir. Mülakat programlarını gün ve saat bazında düzenlemeleri ve koordine etmeleri, başvuruları takip etmeleri veya öne çıkan adayların hangi pozisyonlar için daha uygun olacağını düşünmeleri gerekmez. Yapay zekâ destekli otomasyon sayesinde elde edilen Türkiye iş gücü analitiği, tüm bunları onların yerine halledebilir. Aynı nedenle, İK ekipleri stratejiye ve marka değerlerine daha fazla zaman ayırıp işe alım sürecinin verimliliğini kayda değer bir oranda artırabilir.
Yapay zekâ, iş gücü planlamasını da yürütebilir. Bu, basitçe işe alım eğilimlerini, işten ayrılma oranlarını ve şirket içi hareketlilik modellerini analiz ederek, şirketlerin yetenek ihtiyaçlarını kritik pozisyon açıklarına dönüşmeden önce tahmin edebilmeleri anlamına gelir. Bu öngörücü analizler İK uzmanlarının beceri eksikliklerini daha iyi tespit etmesine ve proaktif işe alım stratejileri geliştirmesine yardımcı olur. Bu sayede işletmeler piyasa değişimlerinin bir adım önünde kalıp daha dirençli bir iş gücüne sahip olabilirler.
Şimdiye dek, ağırlıklı olarak yapay zekânın işe alım sürecinde şirketlere olan faydalarından bahsettik ve bu süreci nasıl daha verimli hâle getirebileceğini izah ettik. Ancak bu teknolojinin çok önemli bir faydasını daha vardır: Diğerlerinden daha iyi, hatta üstün niteliklerle sahip adayların şirketinizi tercih etmesini sağlamak. AI destekli bir yazılım, bunu şu şekilde yapabilir:
Yapay zekâ, çalışan profilleri ile ve geçmiş işe alım verilerini inceleyerek herhangi bir rolde başarılı olan kişilerdeki kalıpları tespit edebilir. Bu kalıpları kullanarak ideal adaylara dair personalar oluşturabilir. Personaları bir kez oluşturduktan sonra onlara kişisel düzeyde ulaşabilmek için çalışmaya başlar.
AI algoritmaları, belirlenen personaların beğenilerine uygun ve doğrudan onlara hitap eden iş ilanları oluşturmaya başlar. Bu bağlamda, aktif olarak iş aramasalar bile doğru becerilere sahip adayları bulmak için milyonlarca çevrimiçi profili tarayabilir. İş ilanlarını doğrudan bu adayların gelen kutularına veya sosyal medya hesaplarına gönderebilir. Bu sırada, bir adayın işe olan ilgisi, teklifi kabul etme olasılığı ve ne kadar süre çalışacağı gibi şeyleri dahi tahmin edebilir. Adaydan cevap gelirse otomatik olarak bir mülakat planlar ve İK uzmanlarının bu mülakat sırasında adayın ilgisini nasıl çekebileceği konusunda değerli ipuçları verir.
Başka bir deyişle, sadece doğru adayları tespit etmekle kalmaz, en iyi adayların kimler olacağını da belirleyebilir ve onların ilgisini çekmek için optimal iletişim stratejileri kullanmanızı sağlayabilir.
Önce bir pilot projeyle başlamanız en iyi tercih olacaktır. Yani açık olan bir pozisyon seçin ve sadece o pozisyonu doldurmak için yapay zekâdan yararlanın. Bunun sonucunda AI algoritmalarının ne kadar iyi çalıştığını ve size gerçekten yardımcı olup olmadıklarını görebilirsiniz. Pilot projenin sonuçları sizi tatmin ettiyse tüm işe alım sürecini yapay zekâ ile yürütmeye hazırlanabilirsiniz.
Bunu yapmak için ilk adım, ihtiyaçlarınıza uygun araçlar seçmektir ve bu araç pilot projenizde kullandığınızdan daha farklı olabilir. Elbette aynı aracı kullanmaya da devam edebilirsiniz. Her hâlükârda ölçeklenebilir yapıda, uygun maliyetli olan, rutin görevleri otomatikleştirmekten daha fazlasını yapabilen ve mevcut sistemlerinize entegre olabilen araçlar seçmenizi öneririz. Piyasadaki en popüler uygulamalardan bazıları şunlardır:
Uygulamanızı seçtikten sonra İK ekibinizi onu nasıl kullanacakları konusunda eğitmelisiniz. Eğitimin süresi ve zorluğu, yaptığınız seçime göre değişecektir. Eğitim sürecini de tamamladıktan sonra bu teknolojiden yararlanmaya ve yukarıda bahsettiğimiz avantajları elde etmeye başlayabilirsiniz ancak yapay zekânın bir kez ayarlayıp sonra unutabileceğiniz bir şey olmadığını unutmayın. Onu düzenli olarak izlemeniz, geliştirmeniz, işe alım kalitesini takip etmeniz ve gerektiğinde müdahale etmeniz gerekecektir. İdeal olarak, yapay zekâyı insan yargısıyla birlikte kullanmanızı öneririz. Yani bu teknolojiyi insanların yerini alması için değil, onlara yardımcı olması için kullanmanız en doğrusu olacaktır.
Yapay zekâ ile işe alım yazılımı Türkiye merkezli işletmelere sayısız fayda sağlayabilir ve dilerseniz Bitrix24 araçları kullanarak siz de bunlara erişebilirsiniz. Otomasyon, CRM ve İK yönetimi gibi farklı modüllerden oluşan bir platform olan Bitrix24, tüm bu modüllerin bir arada sorunsuz şekilde çalışmasını ve işletmeniz için gereken her şeye tek bir yerden ulaşabilmenizi sağlar. Hemen şimdi kaydolun ve kendinize en uygun planı seçip işletmenizi bir sonraki seviyeye taşıyın!
Bitrix24’ün entegre CRM, otomasyon ve İK modülleriyle işe alımı hızlandırın, verimliliği artırın.
Ücretsiz Başla!Yapay zekâ ile personel seçimi, adayları objektif kriterlere göre değerlendirerek doğru pozisyonlara doğru adayların yerleştirilmesine yardımcı olur ve İK iş süreçlerindeki hemen her rutin işlemi otomatik olarak yürütebilir. Bu hem adaylar hem de şirketler için daha tatmin edici sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Aday personaları oluşturarak farklı roller için en uygun adayları belirlemek, onların ilgisini çekecek iş ilanlarını yapay zekâ algoritmalarıyla kişiselleştirmek ve öngörücü analizler aracılığıyla iş teklifini kabul etme olasılıklarını tahmin etmek, günümüzün en yenilikçi işe alım stratejileri arasında yer alır.
Evet. Yapay zekâ tabanlı işe alım araçları sadece kariyer platformlarını veya işletmeye gelen başvuruları kullanmaz. Sosyal medya dâhil pek çok farklı çevrimiçi kaynağı kullanarak belirli bir pozisyon için potansiyel adayları belirler ve bu adaylar arasında hangilerinin daha iyi bir seçenek olacağını tespit edebilir. Daha sonra da bu yeteneklere kişisel bir düzeyde ulaşabilir.
AI işe alım çözümlerinin karşılaştığı en büyük zorlukların entegrasyon ve yerelleştirme olduğunu söylemek mümkündür. Yerelleştirme problemi, pek çok platformun Türkçe desteklemediği veya Türkiye pazarına uygun olmadığı anlamına gelir. Entegrasyon ise işletmelerin mevcut sistemlerine uyum sağlama zorluklarını ifade eder. Tek bir platformdan her şeye ulaşmanızı sağlayan Bitrix24, bu nedenle ideal bir seçim olacaktır.
Yapay zekâ uygulamaları, temel olarak aynı algoritmalar üzerine kurulu olsalar da bölgelere göre değişen işletme ve iş yeri kültürlerine göre farklılık gösterir. Örneğin Avrupa ülkelerinde 4 günlük hafta içi çalışma süresini dikkate alarak değerlendirme yaparken, Türkiye’de hafta sonu da çalışabilme esnekliğini öncelikli olarak dikkate alabilirler.
15.000.000 'dan fazla şirket tarafından güvenilir