Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de sağlıkta dijitalleşme son yıllarda oldukça hız kazanmaya başladı. Bizimki gibi çok nüfuslu ülkelerde sağlık sistemi alanında dijitalleşmenin hem erişilebilirlik hem de sürdürülebilirlik açısından elzem olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hastanelerde dijital dönüşüm, RPA teknolojileri, hastane otomasyon sistemleri ve sağlık teknolojilerinin kullanımı yükselirken, yani sağlıkta dijitalleşme artarken; Türkiye, sağlıkta verimlilik ve hasta bakımı kalitesinin iyileşmesi konusunda yeni bir çağa giriş yapıyor.
Sağlık kurumlarında kullanılan otomasyon sistemleri ve RPA teknolojileri, sağlık hizmetlerinde verimlilik ve hasta deneyimi açısından yeni bir çağ başlatıyor. Siz de kendi iş süreçlerinizde benzer ve efektif dijital dönüşünüm fırsatlarını keşfederek tüm iş yönetiminizi daha verimli hâle getirebilirsiniz. Bitrix24 ile iş yönetiminizi şimdi dijitalleştirin!
Bu çağın kapısını aralayan en önemli unsurlardan biri hiç kuşkusuz automation RPA (robotik süreç otomasyonu) oldu. RPA, sağlık konusunda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de artık kritik bir rol oynuyor. Peki kimileri için yeni bir kavram olan RPA nedir? Türk sağlık sisteminde nasıl kullanılıyor? Artık hepimizin daha fazla aşina olmaya başladığı otomasyon sistemleri nelerdir ve tüm bu sağlıkta dijitalleşme ülkemizdeki sağlık sisteminin dönüşümünde nasıl bir rol oynuyor?
Bu yazıda tüm bu soruların cevabını aktarmanın yanı sıra Türkiye’de şu anda kullanılan dijital sağlık platformu e-Nabız’a bu yeni teknolojiler eklendiğinde sağlık sisteminde yaşanacak gelişmelere dair de bilgi sahibi olacaksınız.
Ücretsiz deneyin, verimliliğinizi artırın!
Şimdi Kaydol!Robotik süreç otomasyonu (RPA); bilgisayarlarda ve dijital ortamda tekrar eden işlemlerin yazılım robotları vesilesiyle yapılmasını sağlayarak bu işlemleri otomatik hâle getirme teknolojisine denir. Hastane sistemleri, hasta takip programı ve hasta kayıt otomasyonu gibi işlemler başta olmak üzere sağlıkta teknoloji; sağlık sisteminde süreçleri hızlandırır, hata payını en aza indirir ve verimliliği önemli katkıda bulunur.
Robotik süreç otomasyonu faydaları; veri girişi, form doldurma, kimlik kontrolü gibi basit ama zaman alan işlemleri üstlenerek zamandan ve efordan tasarruf ettirmesiyle öne çıkar. Burada üzerinde durulması gereken en önemli özelliklerden biri de insan kaynaklı kritik hataların minimuma indirilmesi ve belki de tamamen ortadan kaldırılmasıdır. RPA’nın ölçeklenebilir olması ise hasta bakım kalitesini arttırabilecek önemli özelliklerinden biri. Zira ihtiyaç hâlinde devreye girecek yazılım sistemi sayesinde sağlık çalışanları tekrarlayan işler yerine hastalara daha fazla vakit ayırabilir. Yani, nasıl ki Bitrix24 Copilot gibi yapay zekâ destekli araçlar şirketlerde iş yükünü azaltıyorsa aynı durum RPA ile sağlık sisteminde dev geçerli.
Kurumlara ve insanlara olan yararıyla sağlık sisteminde artık kendine büyük bir yer edinen RPA’nın başlıca kullanım alanlarından biri de hastane sistemleri ve hasta kayıt programı. Bu alandaki kullanımı sayesinde kimlik bilgileri otomatik olarak işleniyor. Hastane randevu otomasyonu sayesinde randevu hatırlatmaları ve iptal süreçlerini yönetiyor. Faturalama ve sigorta provizyonu olarak kullanılarak poliçe uygunluk kontrolünde büyük kolaylık sağlıyor. Laboratuvar sonuç entegrasyonu sayesinde sonuçlar otomatik bir şekilde HIS’ye işlenebiliyor. Kurum ve laboratuvarların yanı sıra RPA’nın en yararlı olduğu kullanım alanlarından biri de stok ve eczane yönetimi. Bu alanda stok, ilaç yönetimi ve kritik ilaç seviyesi uyarılarıyla yardımcı oluyor.
Gelişen teknolojisi ve dijitalleşen dünya ile RPA, sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçası hâline geliyor. General Hospital’da yapılan bir araştırmaya göre 2023 yılında RPA ile sigorta işlemlerinin süresi %40-50 oranında azalmış, akabinde faturalama ve randevu zamanları hızlandığı için hasta erişim süresi önemli ölçüde kısalmıştır. Elbette sistemin dijitalleşmesi de kurum ve hastane maliyetlerinde ciddi oranda bir tasarruf sağlıyor.
Bir sağlık kuruluşunda hastanın kabul anından taburcu olduğu ana kadar gerçekleşen tüm klinik ve idari işlemlerin ve süreçlerin dijital ortamdaki bir yazılım ve donanım altyapısında gerçekleşmesine hastane otomasyon sistemleri adı verilir. Buradaki en önemli amaç, kâğıt tabanlı süreçleri minimuma indirerek hataları ortadan kaldırmakla beraber veriye hızlı erişim sağlamaktır. Bugün ülkemizde çoğu devlet hastanesi ve özel hastanede de temel düzeyde otomasyon sistemleri kullanılıyor.
Sağlıkta kullanılan sistemleri genel olarak üç ana grupta toplayabiliriz: İdari Otomasyon Sistemleri, Klinik Otomasyon Sistemleri ve Destekleyici Otomasyon Sistemleri. Bu otomasyonlar bir araya geldiğinde sağlık kurumlarının entegre yönetim sistemlerini oluşturur. İdari Otomasyon Sistemlerinin olduğu ilk grupta hastane kabul, kayıt, faturalandırma, sigorta işlemleri, personel vardiya planlama, finans ve muhasebe yönetimi yer alıyor. Tüm bu otomasyon hastane gibi yerler için görece yeni ve bu yüzden kafa karıştırıcı olsa da iş dünyasında görev yönetimi ve süreç planlaması için kullanılan Bitrix24’ün Tasks & Projects aracı gibi çözümler, sağlık kuruluşlarında da bu sistemi ve mantığı anlamaya yardımcı oluyor.
Klinik Otomasyon Sistemleri ise elektronik sağlık kayıtları, laboratuvar bilgi sistemleri, radyoloji bilgi sistemleri ve e-reçete uygulamalarını içeriyor. Destekleyici Otomasyon Sistemlerinde ise depo ve ilaç stok yönetimi, randevu planlama otomasyonu, hastane içi lojistik ve bakım sistemleri gibi uygulamalar bulunuyor.
Yani “Bir hastane otomasyon programıyla neler yapabilirsiniz?” sorusunun yanıtı hastaların online randevu alabilmesinden çok daha fazlasını içeriyor. Hastanın hastaneye girişiyle başlayan kabul işlemleri, dosya açma ve kayıt güncellemeden tutun da sigorta provizyonu, ödeme takibi ve mali raporlamaya ve çalışanların nöbet planlama ve bordro gibi işlemlerine kadar olan tüm süreçler bu teknolojiler sayesinde dijital platformlardan yürütülür hâle geldi.
Hastane sisteminde her şey tek bir çatı altındadır. Burada birbirinden farklı yazılımlar birleştirilerek bütüncül bir yapı ortaya çıkar. Mesela Bitrix24’ün CRM aracı, müşteri verilerini merkezi bir yerde topluyor ve süreçleri hızlandırıyor. İşte hastanelerdeki bu bütüncül sistemler sayesinde de randevu almak, laboratuvar sonucuna ulaşmak ve ödeme yapmak için ayrı uygulamalar kullanmak zorunda kalmaz. Hastane otomasyon sistemi ile, tüm bu işlemler tek bir merkezde bir araya gelmiştir.
Sağlık sisteminde dijitalleşme hem yönetim hem de klinik süreçlerde önemli bir kolaylık sağlayarak hastanelerin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Hasta kayıtları, fatura işlemleri ve reçete oluşturma gibi zamandan çalan işlemler bilgisayar destekli yazılımlar sayesinde çok daha hızlı şekilde halledilebilir. Bu da finans ve muhasebe bölümlerinin yükünü azaltmakla beraber hasta memnuniyetini de artırır. Fakat dijital sağlık uygulamaları bu yönetimsel süreçlerden çok daha fazlasını içerir. Klinik hizmetlerdeki medikal cihazlarla entegre çalışan yazılımlar, laboratuvar sonuçlarını doğrudan sisteme aktararak hata riskini minimuma indirir. Bu hizmet de hastalar için hem daha şeffaf hem de daha erişilebilirdir.
Dünya genelinde kullanılan en yaygın yazılımlar; tüm hastane işlemlerini bütünleştiren HIS (Hospital Information System), hastane kayıt otomasyonu ve faturalama sistemiyle öne çıkan PAS (Patient Administration System), hekimler için ilaç ve tedavi sürecini elektronik olarak iletmelerini sağlayan CPOE (Computerized Physician Order Entry) ve elektronik hasta dosyalarını tutan EMR/EHR (Electronic Medical Record/Health Record) yazılımlarıdır.
Sağlıkta kullanılan otomasyon sistemleri diğer sektörler için de büyük bir ilham oldu. Birbirinden farklı sektörlerde kullanarak iş dünyasında büyük avantaj sağlayabileceğiniz Bitrix24’ün Copilot gibi yapay zekâ destekli araçlarını hemen keşfedip hata payını minimumuna indirmekle beraber zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz.
Sağlıkta dijital dönüşüm teknolojileri ya da kısaca sağlıkta dijitalleşme, hastanın dünden bugüne tüm kayıtlarından tedavi sürecine kadar bütün iş akışlarının bilgisayar/cep telefonu ortamında, yani dijital ortamdaki teknolojiyle yönetilmesine denir. Sağlıkta dijital dönüşüm sürecinde başlıca rolü ise hastane otomasyon programları ve sağlık bilgi teknolojileri oynar.
Ülkemiz, HIMSS (Sağlık Bilgi ve Yönetim Sistemleri Topluluğu) tarafından yönetilen “Dijital Hastane” programında en çok sertifika sahibi olmuş ülkelerden biridir. “Dijital Hastane” programını sınıflandıran HIMSS, Türkiye'ye en yüksek seviye olan Seviye 7 akreditasyonu vermiştir. Bu seviyede tüm süreçler dijital sistemle yönetilmektedir. Ankara Şehir Hastanesi, İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ve İzmir Şehir Hastanesi gibi birçok dijital hastane, Seviye 6 ve Seviye 7 akreditasyonuna ulaşmıştır. Bu da ülkemizin uluslararası sağlık ölçeğinde “dijital hastane” statüsüne sahip olduğunun en büyük kanıtı.
Türkiye’de hastanelerde yaygın kullanılan yazılım ve otomasyon sistemlerinden bazıları SGK’nın kullandığı ulusal sağlık bilişim sistemi Medula, HBYS (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi), görüntüleme sonuçlarının bilgisayar ortamında arşivlenmesini sağlayan PACS ve Türkiye’nin ulusal dijital sağlık platformu e-Nabız olarak özetlenebilir.
Uluslararası “dijital hastane” statüsüne sahip sağlık sistemimizde, vatandaşların kişisel sağlık verileri de bilgisayar ortamında otomasyon teknolojilerinin desteğiyle yürütülüyor. Kişisel sağlık veri tabanı olan ulusal sağlık platform e-Nabız, bugün 77 milyondan fazla kullanıcıya sahip. e-Nabız’ın yanı sıra hekimlerin hasta reçetelerini elektronik ortamda düzenlemesini sağlayan e-reçete platformu da ülkemizde kullanımda. Türkiye’de sağlık sektöründe dijital dönüşüm ve altyapı pandemi dönemiyle beraber hız kazanmaya başladı. Tele-sağlık hizmetleri bu dönemin akabinde acil olmayan durumlar için telefon ve görüntülü görüşmeyle danışmanlık sağladı. Bilhassa ülkemizdeki HIMSS Seviye 6-7 dijital hastaneler, tele-sağlık hizmetlerini aktif kullanarak hastalara bazı branşlarda görüntülü görüşmeyle muayene imkânı tanıyor.
Sağlık Bakanlığı, doğum hizmetlerinde anne ve bebek dostu uygulamaların artırılması ve geliştirilmesini sağlayan Anne Dostu Hastane Programı’nı başlatmıştır. Doğumhane koşullarının iyileştirilmesi, anne mahremiyetine saygı, normal doğumun teşviki ve anne-bebek bağını destekleyici uygulamaların artırılması amaçlanmıştır. Programın yürütülmesinde verimlilik ve erişim sağlanması için burada da otomasyon sistemleri kullanılmaktadır.
Kısacası buradaki temel ve asıl amaç doğum hizmetlerinde kalite standartlarının yükseltilmesidir. WHO EMRO’ya göre, bu programın başlatılmasıyla beraber anne-bebek sağlığında iyileşme görülmüştür. Türkiye’deki özel programlardan bir diğeri Bebek Dostu Hastane Programıdır, bu program ise bebek gelişiminde emzirmeyi ve anne sütünü teşvik etmektedir.
Dünya genelinde sağlıkta RPA, 2025 itibarıyla milyarlarca dolarlık hacme ulaşmış ve yıllık bileşik büyüme oranı da çift haneli seviyelerde seyreder konuma gelmiştir. Bu büyüme elbette yalnızca kâğıt üzerinde bir rakam olarak kalmamış durumda. Zira yazılım otomasyonu kullanılan hastanelerde randevu iptal süreçlerinin %20-30 iyileştiği ve faturalama gibi süreçlerin de %40 oranında hızlandığı gözlemlenmiş. Ölçülebilirlik açısından RPA’nın zaman tasarrufu, hata azalması, maliyet avantajı ve hasta deneyimi konusunda çok önde olduğu aşikâr.
Türkiye’de şu an e-Nabız ile, RPA açısından entegre bir veri kaynağımız var. HIMSS kriterlerine göre Seviye 6 ve Seviye 7 akreditasyonuna sahip hastane sayısıyla, dünyadaki dijital hastaneler açısından önde gelen ülkelerden biriyiz. Hastalar, anneler ve bebekler için otomasyon kullanan birden fazla program geliştirildi.
Fakat elbette hâlâ bu konuda ilerlenmesi gereken uzun bir yol var. RPA’nın sağlık sisteminde yaygınlaşması için Türkiye’de kritik olan üç temel unsur mevcut: veri standartları, siber güvenlik ve eğitim. İlk olarak Türkiye’ye yayılmış farklı hastanelerdeki yazılımların birbiriyle iletişime geçebilmesi için bazı veri standartlarına ve bunların benimsenmesine ihtiyaç var. Hasta verileri otomatik olarak işlenirken siber güvenliğin fire vermeyecek bir hâle gelmesi ve son olarak ise sağlık çalışanlarına otomasyon süreci eğitimlerinin verilmesi gerekiyor.
Yani sağlıkta kapsamlı bir dönüşüm hem otomasyon ile hem de entegrasyonla yürütülebilecek bir proje. Keza kapsamlı dönüşümler aslen bütün sektörlerde çoklu sistemlerin bir arada geliştirilip yürütülmesini gerektiriyor. İş dünyasında yapay zekâ araçları entegrasyonuyla hem kendinizin hem de çalışanlarınızın verimliliğini artırmak için Bitrix24’ün kullanıcı dostu entegrasyon ürünlerini şimdi deneyebilirsiniz.
Küresel olarak sağlık alanında yaşanan ve yaşanmaya devam eden bu gelişmeler, teknik olduğu kadar kültürel de bir dönüşüm. Bugün hastanelerde kullanılan yazılım ve otomasyon sistemleri, hastane sisteminin idari yükünü hafifleten araçlar gibi görünse de elbette bundan çok daha fazlasını içeriyor. Bu sistemler sayesinde hastaların kayıt, muayene, tahlil ve ödeme gibi tüm süreçleri hızla ve doğrulukla ilerliyor. Böylelikle hastaların tüm işlemlerinin güvenilir ve sorunsuz şekilde tamamlanması mümkün hâle geliyor.
RPA’nın yapay zekâ araçlarıyla birleşmesi, sağlık hizmetlerinde verimlilik açısından doğrudan yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bir hastanın geçmiş ve bugünü içeren tüm sağlık verilerine erişim olanağı tanıyan bu sistemin, önümüzdeki yıllarda yapacağı analizler sayesinde, erken teşhis süreçlerine katkıda bulunması pek de uzak bir ihtimal gibi görünmüyor. Böylesi gelişmeler, hastalıkların tedavisinde iyileşme ve başarı oranlarını arttırmakla beraber sağlık hizmetlerinin herkes için daha adil ve erişebilir olmasına da büyük katkı sağlayacak.
Ücretsiz deneyin, verimliliğinizi artırın!
Şimdi Kaydol!Sonuç olarak bu teknoloji, sağlık sektöründe bir tercihten ziyade zorunluluk konumunu kazanmış görünüyor. Özellikle pandemi döneminden bu yana, dijital ortamdan muayene ve danışmanlıkların hızla artmasıyla beraber bu sistemlerin değeri ve önemi daha da arttı. Uzaktan hasta takibinden, dijital randevu sistemi ve e-reçete gibi uygulamalar sağlık hizmetlerini daha erişebilir kılarken, aynı zamanda hastaların da kendi tedavi süreçlerinde daha aktif rol olmasını sağladı. Bu sayede de otomasyon sistemi yalnızca hızdan ibaret olmadığını bir kez daha kanıtlayarak sağlık sisteminin “daha insancıl” ve hasta dostu olmasına da büyük destek oluyor. Zira tekrar eden ve zaman alan işlemlerin otomatikleşmesi ve yerini yazılımlara bırakması, sağlık çalışanlarının hastalarıyla daha fazla vakit geçirmesine ve böylece daha güçlü ve sağlıklı bir iletişime ön ayak olmasına olanak sağlıyor.
Burada da sağlık sisteminin temel taşlarından olan güven doğru şekilde ön plana çıkıyor. Yani bu sistemler, sağlık sisteminin de asıl ve en önemli öğesi olan insan unsurunu gerektiği şekilde merkeze koymaya yardımcı oluyor. Türkiye’nin hastane otomasyon sistemleri ve dijital hastaneyle olan yolculuğu da göz önüne alındığında, önümüzdeki yıllarda bu alanda ülkemizin daha büyük gelişmelere ve daha güçlü bir sağlık sistemine sahip olacağı da öngörülüyor.
İster finans ister hizmet sektöründe olsun, dijitalleşmenin bir sonraki adımı tüm iş süreçlerini entegre ve otomatik hâle getirmekten geçiyor. Gelecekte tek platform ve tek bir çatı altından yürütülen sistemler, iş dünyasında verimliliğin ve başarının vazgeçilmez bir parçası olacak. Siz de Bitrix24 Copilot ile entegrasyon gücünü şimdiden keşfederek bir adım öne geçebilirsiniz!
15.000.000 'dan fazla şirket tarafından güvenilir